Günümüzde akıllı telefonlar, insanların hayatlarının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak, doğru kullanılmadıkları takdirde ciddi sorunlar ortaya çıkabiliyor.
Şirketler, her yıl piyasaya sürdükleri yeni modellerle eski cihazların ömrünü birkaç yıl ile sınırlı tutmaya çalışırken, telefonlarda uzun süreli kullanımlarda görülen ilk sorun genellikle şarj süresi oluyor. Pil ömrünün beklenmedik şekilde kısalması, telefonların yavaş şarj olmasına ve hızlıca enerji bitirmesine neden olmaktadır. Bu durum, kullanıcıların gün içerisinde sık sık şarj sorunları yaşamasına ve sonunda yeni bir telefon almak zorunda kalmasına yol açıyor.
ŞARJ ETMEDEN ÖNCE BU BUTONA BASMAYI UNUTMAYIN
Akıllı telefonlara eklenen bazı özellikler, bataryanın ömrünü uzatma ve koruma işlevi görebiliyor. Telefonunuzu şarja takmadan önce belirli bir butona basmak, şarj süresini yarı oranında azaltmakta ve pil ömrünün daha uzun süre verimli kalmasına yardımcı olmaktadır.
Cep telefonlarının ilk dönemlerinde, uçaklarda bulunan karmaşık frekans sistemlerine müdahale etmemesi amacıyla uygulamaya konulan 'uçuş modu', modern akıllı telefonlarda yalnızca hava yolculuğunda kullanılmak üzere tasarlanmış değil.
Bu mod, telefondaki tüm temel işlevleri devre dışı bırakarak arka planda çalışan uygulamaların kapanmasına yardımcı olur. Bu sayede bataryanın hızlı bir şekilde dolmasını sağlıyor. Ayrıca, uçuş modunun etkilisi bunlarla sınırlı kalmıyor. Teknoloji uzmanları tarafından gerçekleştirilen araştırmalar, akıllı telefonların şarja bağlanmadan önce uçuş moduna alınmasının bataryalarının ömrünü önemli ölçüde uzattığını ortaya koyuyor.
Evde basit bir deney yapmak isterseniz, bir kronometre yardımıyla bu yöntemi test edebilirsiniz. Telefonunuzu belirlediğiniz bir şarj seviyesine ulaşması için normal yoldan prize bağlayıp süreyi kaydedin. Daha sonraki gün, aynı yöntemi uçuş modu açıkken deneyerek elde ettiğiniz süre farkına şaşıracaksınız...