Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, tv100.com yazarı Hacı Yakışıklı'ya önemli açıklamalarda bulundu.
Belçika'da dünyaya gelen ve burada büyüyen Bakan Göktaş, siyasete de bu ülkede adım attı. Göktaş, televizyon programları, çocuk evlerindeki durum ve İzmir’deki yangın faciası gibi birçok kritik konu üzerinde durdu. Yakışıklı, Bakan Göktaş'a izlediği dizinin olup olmadığını da sordu.
Bakan Göktaş'ın Açıklamaları
İZMİR’DE HAYATINI KAYBEDEN ÇOCUKLAR
Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Yenidoğan Çetesi ile ilgili en detaylı incelemeleri sürdürmektedir. Bu olay, sağlık sistemine de etki eden bir durum. Soruşturma, titizlikle yönetilmekte ve yargıya intikal etmiş durumdadır.
Türkiye genelinde kamuoyuna yansıyan ya da yansımayan birçok davayı yakından takip etmekteyiz. Çocuk, engelli, yaşlı, aile içi şiddet ve kadınlara yönelik her türlü istismar konularında 60 binden fazla dosyayı bizzat izlemekteyiz. Vatandaşlarımız, her zaman bize ulaşma imkanına sahiptir.
İzmir Selçuk'ta 5 çocuğun ölümüyle ilgili olayla bakanlık olarak yakından ilgileniyoruz. Ocak ayından bu yana aileyi 18 kez ziyaret ettik. Sosyal yardım birimlerimizden yardım alan ailenin durumu da sürekli takip edilmektedir. Ailenin annesi, çocuklarıyla güçlü bağlar kurduğunu ve onlarla birlikte yaşama arzusunu dile getirmektedir. Çocukların alınmasını istemediğine dair beyanları bulunmaktadır. Aile, kaymakamlık tarafından da sürekli izlenmektedir.
Bakanlık olarak her durumu kendi içinde değerlendiriyor ve çocuğun üstün yararını gözeterek hareket ediyoruz.
5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu gereği, çocuğun üstün yararını gözeten bir anlayışla, ihmal, istismar veya şiddet durumlarında çocukları doğrudan kendi kurumlarımıza alıyoruz. Şüphe durumlarında bu işlemleri derhal uyguluyoruz.
Ayrıca, ekonomik yoksulluk içinde bulunan ailelere, çocukların ihtiyaçlarının karşılanması ve ailelerin güçlendirilmesi için Sosyal ve Ekonomik Destek Hizmeti (SED) sağlıyoruz. Bu destek, çocukların öz aileleri ve yakınlarıyla birlikte kalmaları için fırsat eşitliği yaratmayı hedeflemektedir. Selçuk’taki anne, çocuklarına sahip çıkmak istediğini vurgulamakta ve onların kendisini hayata bağlayan en önemli unsur olduğunu belirtmektedir. Annenin iftiraya maruz kaldığı ve tartışmaların bir arsa sorunu yüzünden çıktığı ifade edilmektedir.
Soruşturmayı dikkatle takip ediyoruz. Bununla birlikte, ihmal veya kusurumuz olup olmadığını değerlendirmek amacıyla iç denetimler başlattık. Bu doğrultuda müfettiş atamaları yapılarak konu derinlemesine incelenmektedir.
Ayrıca yeni bir çalışma başlattık. Bakanlığımız bünyesinde oluşturulan yeni ekip, İzmir’deki facianın benzerini yaşamamak adına sosyal yardım alan ailelerin raporlarını titizlikle incelemeye başladı. Özel çalışma gerektiren durumlarla ilgili olarak evler de ayrıca ziyaret edilecek.
SİYASET ÜSTÜ
Kadınlar ve çocuklar, bizim için siyaset üstü bir konudur ve politikalarımızı onların üstün yararını gözeterek geliştiriyoruz. Tüm siyasetçilerin bu bakış açısıyla hareket edebilmesi, çocuklar için sistemimizi nasıl iyileştirebileceğimiz konusunda iş birliği yapmamız adına önemlidir. Çocuklarımız için uzatılan her yardım eli bizim için değerlidir, yeter ki bu el iyi niyetle uzatılsın.
Ailelerin yanında yer almaktan, ihmal durumunda sorumlulardan hesap sormaktan asla geri durmayız. Ancak bizi eleştiren ve durumu siyasi malzeme haline getiren, çözüm üretmeyen bir grup vardır. Bu durum da hoş karşılanmamaktadır.
ÇOCUK EVLERİNDEKİ SAYILAR
Kurumsal bakım sistemimizi dönüştürerek, koğuş tipi bakım modelinden ev tipi bakım modeline geçiş yaparak çocuklarımızın aile sıcaklığında büyümelerine olanak sağlıyoruz.
Bugün, 1.185 çocuk evinde 5 bin 538, 116 çocuk evleri sitesinde 7 bin 137 ve 62 ihtisaslaşmış çocuk evleri sitesinde 1.698 çocuk olmak üzere toplamda 1.363 kuruluşta 14 bin 373 çocuğumuza hizmet vermekteyiz. 2024 yılı itibarıyla iki çocuk evi sitesi ve bir ihtisas çocuk evleri sitesini hizmete açmayı planlıyoruz. Kuruluşlarımızda kalan ve en az bir spor dalıyla ilgilenen yaklaşık 6 bin çocuğumuz bulunmaktadır. 46’sı milli, 2 bin 134’ü lisanslı olmak üzere sporcu çocuklarımızla gurur duyuyoruz.
Ayrıca, çocuklarımızın kariyer hedeflerine ulaşmaları için destek olmaktayız.
Bu yıl koruma altında olan 421 çocuğumuz üniversite sınavında başarılı sonuçlar elde ederek bizi sevindirdi.
Çocuklarımızın, mezuniyetlerine uygun pozisyonlarda istihdam edilmelerini sağlıyoruz.
Her zaman çocuklarımızın büyük bir ailesi olarak yanlarında yer alıyoruz.
SOSYAL YARDIMLAR
Son 23 yılda ülkemizin büyümesiyle artan kamu kaynaklarını, genişletilen sosyal yardım programları aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırmayı sürdürüyoruz.
Hak temelli, sosyal dayanışmayı teşvik eden, hesap verebilir ve sürdürülebilir sosyal yardım sistemini toplumun ihtiyaçlarına göre yenilemekteyiz. Devletimizin şefkat elini vatandaşlarımıza uzatıyoruz.
Ulusal Vefa Programı ile, yaşlı ve engelli vatandaşlarımızın hayatlarını kolaylaştıracak şekilde temizlik, bakım ve yemek hizmetleri gibi temel ihtiyaçlarını karşılıyoruz. 2024 yılı itibarıyla 127 bin vatandaşımıza 2,8 milyar lira kaynak sağladık.
Bugün sosyal yardımlardan faydalananların yüzde 82’sini çalışamayacak durumda olan vatandaşlarımız oluşturmaktadır.
TV PROGRAMLARI
Kadına yönelik şiddetle etkin müdahale, güçlü bir toplumsal farkındalık yaratmakla mümkündür.
Bu konuda kültür, sanat ve medyanın dönüştürücü gücünü kullanmak büyük önem taşımaktadır.
Bu kapsamda RTÜK ile iş birliği yaparak çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Geçtiğimiz aylarda medya yapımcıları ve temsilcileri ile bir araya geldik. Toplantılarımızda medyada kadın temsilinin iyileştirilmesi üzerinde durduk. Medya içeriklerinde şiddetin normalleştirilmediği, kadınların sömürülmediği ve metalaştırılmadığı bir dilin kullanılmasının önemine işaret ettik.
Kadın ve çocuk dahil tüm aile bireylerini ve değerlerini gözeten, çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişimlerini önceleyen yapımların yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çektik.
RTÜK ile ortaklaşa “Medyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadeleye Dair Etik İlkeler Rehberi” hazırladık ve kamuoyu ile paylaştık.
Kadınların hayatın her alanında hak ettikleri yeri alabilmesi amacıyla kapsamlı çalışmalarımıza devam edeceğiz.
ÖLÜM TEHDİTLERİ ALDIM
Belçika’da siyaset yaptığım dönemde, sözde Ermeni soykırımının yıl dönümünde, partim bu konuda onay vermemi istedi. Ancak kesinlikle bunu kabul etmeyeceğimi, öncelikle Belçika'nın kendi geçmişini kabullenmesi gerektiğini ifade ettim. Aynı şekilde Kongo ve Ruanda'daki soykırımları da tanımaya davet ettim. Yedi aylık hamile bir kadın milletvekili olarak, partimden ihraç edilme tehdidi aldım. Bu tehditlere boyun eğmeden durumu kabullenmedim ancak benih ihraç edildim. Ardından, bana ve aileme yönelik ölüm tehditleri aldım ama hiçbir zaman geri adım atmadım.
Ailem 1969 yılında Belçika'ya göç etmiş ve ben orada doğup büyüdüm. Eğitimimi de burada tamamladım; ancak asla değerlerimizi ve köklerimizi unutmadık.
O dönemde Cumhurbaşkanımız çok büyük destek gösterdi. Avrupa’daki ve Türkiye’deki vatandaşlarımız ile uluslararası insan hakları savunucuları da destek oldular. Destek veren herkese teşekkür ediyorum.
DİZİ SORUSU...
Yakışıklı, Bakan Göktaş'a “Evde dizi izliyor musunuz?” sorusunu yöneltti. Bakan Göktaş ise izlemeye vakit bulamadığını belirtti.